Kırşehir Express Gazetesi

AkhisarsporMKE AnkaragücüAytemiz AlanyasporAntalyasporİstanbul BaşakşehirBeşiktaşBursasporErzurum BBÇaykur RizesporFenerbahçeGalatasarayGöztepeKasımpaşaKayserisporAtiker KonyasporTrabzonsporDemir Grup SivassporYeni Malatyaspor

ECZACI ODASI BAŞKANI EXPRESS’E KONUŞTU!

ECZACI ODASI BAŞKANI EXPRESS’E KONUŞTU!
15 Mart 2021 - 10:37

ÖZÇİFÇİ: Sorunların giderilmesi ve TBMM’de dile getirilmesi bizim için elzemdir!

34.Bölge Aksaray-Kırşehir Eczacı Odası Başlanı Ecz. Fatih Özçifçi Türk eczacılarının güncel sorunlarını Kırşehir Express gazetesine anlattı. Gazetemiz genel yayın yönetmeni Soner Demirbaş’ın Türk eczacılarının güncel sorunlarını içeren sorduğu soruyu yanıtlayan 34.Bölge Aksaray-Kırşehir Eczacı Odası Başlanı Ecz. Fatih Özçifçi, şunları ifade etti:

“Türkiye’de bulunan 30 bine yakın meslektaşlarımızın ortak sorunlarından elzem olanlardır. Konuların TBMM’de gündem olması ve çözüme ulaşması bizleri mutlu edicektir.

Sağlığı “sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik hali.” Olarak tanımlıyorlar ki eczacılarda bu tanımındaki “tam iyilik haline” durumuna katkı sunan sağlık çalışanlarıyla beraber en önde yürüyenlerdendir.

Öyle ki Amerika Birleşik Devletlerinin beş eyaletini de kapsayan bir araştırmaya göre, 33 bin reçetenin 623 tanesine müdahale eden eczacı, %1,9 oranında  “tam iyilik haline” çok önemli katkıda bulunmuş yani hastalara reçeteden kaynaklı zararı ve/veya zararları önlemiştir.

Dolayısıyla söz konusu sağlık olunca %1-2 oranının çok önemli bir oran olduğunu söyleyebiliriz. Hali hazırda tüm dünyayı etkisi altına alan pandemindeki mortalite yani ölüm oranının %1-2 olduğu da göz önüne alınırsa eczacıların ne büyük bir iş yaptıklarını ortadadır.

Türk eczacıları da tıpkı Amerika’daki meslektaşları gibi “tam iyilik haline” sağladığı katkı tartışılmaz bir gerçektir. Bu gerçekle beraber, vatanına ve milletine hizmet eden eczacıların sorunları da Türk siyasilerinin olmazsa olmazı arasında olmalıdır.

Sorunlarımız var. Bu sorunların giderilmesi TBMM’de dile getirilmesi bizim için elzemdir.

Tabii ki TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası) Kurucu ve tek başkanı Sayın Fakir Baykurt’un “Mutsuz halkın mutlu öğretmenleri olmak istemiyoruz. “ söylemini yani “Mutsuz halkın mutlu eczacıları olmak istemiyoruz. “şiarını da göz ardı etmeden Türk siyasilerinden, eczacıların sorunlarına çare olmaları konusunda sorunlarımızı dile getirmek isteriz;

Öncelikle KKİ (Kamu Kurum İskontosu) dediğimiz bir ucube sistemden bahsetmek isterim. Söyle ki; Türkiye’de ilacın en büyük alıcısı Devletimizdir. Devlet, %99 oranında eczanelerden SGK’lılar adına ilaçları alır. Bu ticaret sırasında da mevcut ilaç üreticileri ile ticaret yapar aslında. Firma, KKİ dediğimiz ıskonto ile ilacı eczaneye gönderir. Devlet bu ıskontoyu da düşerek eczaneye ilaç bedellerini öder. Buraya kadar iyi giden bu sistemde bir aksaklık oluyor ki bu da eczacıların ekonomilerini sarsıyor. Aksaklık, bazı firmalar bazı ilaçlarında eczaneye yapması gereken ıskontoyu yapmamasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla eczacı ilacı aldığı bedelden daha düşük bir bedelle Devlete vermek zorunda kalıyor. Resmi olarak ardaki zarar hastadan da istenemiyor. Peki ne oluyor? Eczacı konu edilen ilaçlardan zarar ediyor.  Bu aksaklık defalarca kamu otoritesine söylenmesine rağmen bir türlü giderilememiştir. Konunun TBMM’de dile getirilmesi bizim için elzemdir.

Bir başka konu da pandemi ile hayatımıza iyiden iyiye yerleşen gıda takviyeleridir. Biz biliriz ki ilaç GMP (İyi üretim talimatı) kılavuzuna göre üretilir ve çok sıkı takip edilir, kontrol edilir. Tüm dünya da ilaç üretimi GMP talimatıyla evrensellik kazanır. Türk Sağlık Bakanlığı da bu kılavuza göre ruhsatlandırma yapmaktadır. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı ruhsatı bizim için önemli bir geçer nottur. Eczacılar yeminlerinden aldıkları güçle hastalarına GMP kurallarına göre üretilmiş ürünleri sunmayı tercih ederler. Fakat piyasada hali hazırda televizyonlardan satılan, marketlerde satılan, kuruyemişçilerde satılan sağlık bakanlığı onayı olmayan ürünler bulunmaktadır. Bu ürünlerin hangi koşullarda üretildiğini, hangi koşullarda saklandığını, hangi koşullarda sevk edildiğini bilemiyoruz, bilmiyoruz. Dolayısıyla bu ürünler insan sağlığını çok ciddi şekilde tehdit ettiği bir gerçektir.  Bu tehdidi ortadan kaldırmanın tek çaresi ise bu ürünlerin Sağlık Bakanlığından ruhsatlandırılması ve eczaneden halka arz olunmasıdır. Konunun TBMM’de dile getirilmesi bizim için ve kamu sağlığı adına elzemdir.

2009 yılından beri tüm baremlerinde hiçbir değişiklik olmadan her yıl şubat ayında güncellenen ilaç kararnamesi de eczacılarımızı içinden çıkılamayan ekonomik sıkıntılara sokmaktadır. Şöyle ki; 2009 yılında yayınlanan kararname ile ilaç fiyatlarına belirli baremler konulmuştur. Bu baremlere göre de azalan oranda kar oranları belirlenmiştir.  (10 TL’ye kadar yüzde şu kadar kar oranı. 200 TL ve üzeri yüzde şu kadar kar oranı gibi.)Fakat aradan geçen 11 koca yılda sürekli güncellenen Euro kuruna rağmen (Ki yaklaşık %70 oranında ilaç fiyatlarında bir artış oldu.) bahsi geçen baremler hiç değişmemiş ve tabi olarak her yıl ilaç karlılığı düşmüş de düşmüştür. Diyeceğimiz o ki ilaç kararnamesindeki ilaç karlılık baremlerinin ivedilikle arttırılması ve eczacının ekonomisinin artan enflasyona ve hayat pahalılığına karşı korunması gerekmektedir. Konunun TBMM’de dile getirilmesi bizim için elzemdir.

İlaç, milli bir servettir dersek hiç de abartmamış oluruz. Tahmin ediyoruz ki Türk Milletinin evinde atık olarak bulunan ilaçlar, birçok ülkenin toplam ilacından bile fazladır. Dolayısıyla bu lüks, müdahale edilmesi gereken üzerinde projeler oluşturulması gereken bir konudur. Eczacılar da bu atığa dur diyebilecek yegâne meslektir ki kullanabilene… Pandemi ile beraber bu alınıp kullanılmayan ilaç çılgınlığının yanında bir de eczanelerde miadı geçeceğini ön gördüğümüz ilaçlar eklenmiştir. Pandemi ile sosyalleşmelerden doğduğunu öğrendiğimiz hastalıklar görülmemektedir. Bu iyilik hali aslında bizlerin de çok hoşuna gitmektedir. Fakat bu konunun eczane ekonomilerini ciddi olarak sarsacağını ön görmekteyiz. Çünkü pandemi ile beraber düşen hastalıklarda kullanılan ilaçların satışı da %70 oranında düşmüştür. Bu düşüklük stok zararı ile birlikte bir de miad problemini doğurmuştur. Kamu otoritesinin bu konu ile ilgili mutlaka bir çalışma yapması ve milli servetimizin geri kazanılması şarttır.  Konunun TBMM’de ivedilikle dile getirilmesi bizim için elzemdir.

Ülkemizde 26 bin serbest eczacının yanında bir de bin’in üzerinde kamu hastanelerinde ve bir o kadar da komunun farklı farklı kademesinde çalışan meslektaşlarımız vardır. Onlarında bazı sorunları mevcuttur. Bu sorunları da aktarmak isterim.

Kamu hastanelerinde çalışan meslektaşlarımız öncelikle bir doktor gibi “doktor”, bir hemşire gibi “hemşire”, bir sağlık memuru gibi “sağlık memuru” gibi kendi sıfatıyla değil de “ DİĞER” sıfatıyla belirtilmesi uygun olmamaktadır. Eczacı, eczacıdır. Kamu eczacısı milyonlarca liralık ilacı ve yine milyonlarca liralık sarf malzemenin alınmasında, kabulünde, saklanmasında ve arzında çok önemli görevler alırlar. Çok büyük paralara imza atarlar. Büyük sorumluluk altına girerler. Hele hele pandemi deki mücadelelerine bakılırsa haklarını teslim etmek gerekmektedir.

Eczacılar, tıpkı doktorlar ve diş hekimleri gibi yüksek puanlarla üniversiteye yerleştirilmiş ve ağır bir eğitim neticesinde diplomasını almış bir meslektir. Dolayısıyla döner sermaye katsayı çarpanı en azından bir Diş Hekimi ile aynı olması gerekir.

Ayrıca  “Baş Eczacılık” kadrosu geri getirilmelidir. Her hastaneye tüm stokların alınmasına, kabulüne, saklanmasına, dağıtılmasına ve arzına hâkim olan bir “Eczacı Başhekim Yardımcısı” kadrosu getirilmelidir.

Kamu hastanelerinde bulunan eczanelerin karanlık, izbe bodrum katlardan gün ışığına çıkması sağlanmalıdır. Öyle ki bodrum katların özellikle nem oranı (çamaşırhane, yemekhane ve benzerlerinden dolayı)  milli servet olan sarf malzeme ve ilaçların yapılarının bozulmasında çok etkilidir. Dolayısıyla bodrum katlarında nem ve sıcaklık standartlarını sağlamak çok zor olmaktadır.

Konuların TBMM’de gündem olması ve çözüme ulaşması kamu sağlığı ve bizim için çok önemli olduğunu dile getirmek isteriz. Bir vesile ile bizlerin sorunlarıyla alakadar olan değerli siyasilere, önümüzdeki yıllarda Kırşehir’de bir de eczacı milletvekili çıkarması temennisiyle emek sarf eden herkese ve buradan sesimizi duyuran Kırşehir Express gazetesine teşekkür ederim.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
# TAKIMLAR O AV P
# TAKIMLAR O AV P
# TAKIMLAR O AV P
# TAKIMLAR O AV P
# TAKIMLAR O AV P
# TAKIMLAR O AV P
# TAKIMLAR O AV P
# TAKIMLAR O AV P

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.