Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, 9 Eylül 2025 Salı günü saat 12.30’da CHP İl Başkanı Baran Genç, milletvekili Metin İlhan, CHP Merkez İlçe Başkanı Gürkan Yağmur, Akpınar Belediye Başkanı Şükrü Turgut, tüm il ve ilçe örgütleri, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları Başkanlıkları, İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri ve partililer ile birlikte, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası Cumhuriyet Halk Partisi’nin 102’nci kuruluş yılı nedeniyle Cacabey Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu programına katıldı.

Çelenk Sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir konuşma yapan Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, şunları ifade etti:
“Sayın milletvekilim, ilçe başkanlarım, değerli Cumhuriyet Halk Partililer, bugün partimizin kuruluşunun 102. yıl dönümü. Bugün, 4 Eylül ile 9 Eylül partimizin kuruluş haftası olarak hep birlikte kutluyoruz. Partimizin ülkemize ve dünyaya neler kazandırdığını, hep birlikte neler yapmamız gerektiğini tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor.
CHP dünyanın en eski partilerinden birisi, demokrasiyi içinde hazmetmiş ve ülkeye katkılar sunmuş, hem de aynı zamanda kurtuluşun partisidir. 9 Eylül halkın, kağnıların yendiği gündür. Çünkü o kadar imkânsızlıklara rağmen saray İstanbul’da, sarayda oturanlar şunu demişti: “Bana dokunmayın, Anadolu sizin olsun.” 13 milyonluk nüfus inanmış bir liderle hep birlikte Anadolu’ya atılıp kurtuluş mücadelesi vermiştir. Ulu Önderimizin o dönemde özellikle kentimizde 3 gün misafir olması da bize Kırşehir halkına ne kadar güvendiğinin bir göstergesiydi. Ve Cumhuriyeti kurdu, ilan etti ve imkânsızı başardı. Kimsenin inanmadığını başardı. O inanan bir lider ve peşinde Cumhuriyet Halk Partililer ve Türk halkı vardı. Yıllardır çok partili sisteme geçip de seçimi kaybettiğinde “kazanan biz olduk” dedi, o günkü Genel Başkanımız İsmet İnönü; “Niçin biz çok partili sisteme geçtik, demokrasiyi sandık kültürünü aşıladık Türkiye’ye.” demişti.
Ve o günden bugüne de Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olamadı, tek başına koalisyon ortağı oldu ama tek başına iktidar olamadı. Hep de saygı duydu sandığa. Ama bugün geldiğimiz noktada biraz da halkın tercihiyle yöneteyim bu ülkeyi dediğimizde Cumhuriyet Halk Partisi’ne böyle bir operasyon çekiyorlar ki gerçekten il başkanlığından tutun da belediye başkanlarına, partiliye… niçin? kalkınmamak için. Kimsenin babasının tapulu mülkü değil bu ülke. Ne belediye başkanlarının tapulu mülkü ne de bu ülke, bu devlet kimsenin babasından kalan miras değil. Bu halkın iktidarı, halkın devleti, halkın belediyesi ve halkın hükümeti olmak zorunda.
Bize yıllardır şunu dayattılar: İşte sahillerde belediye %18-25 arası oy potansiyeli ve bu sınırların içerisinde bu çemberin içerisinde siyaset yapın. Hayır, 2024’te bunun böyle olmadığını Cumhuriyet Halk Partililer gösterdi. Başta genel başkanımız Özgür Özel olmak üzere “biz artık Türkü dinlemek istemiyoruz, türkü söylemek istiyoruz” dedi ve hiçbir adımda geri atmadan mücadelesini sürdürüyor.
Tabii biz yerelde yaşadık bunu. 2019’da yerele talip olduğumuzda olmadık iftiralar, yalanlar, her şeyle saldırdılar. Ama kazanan yine biz olduk. 2024’te yine sahte hesaplardan aynı kişiler, aynı rantçılar belediyeye talip oldular ama halk buna inanmadı. Biz mücadelemizi sürdürdük ve biz de yerelde iki dönemdir yönetimdeyiz.
Şu anda ülkeyi yönetmek isteyen Cumhuriyet Halk Partisi’ne saldırılar var. Biz bunu biliyorduk ve 2019’dan beri biliyorduk. Şehri yönetirken de saldırılar olacağını, bunun bir bedeli olacağını söyledik, seçim çalışmalarımızda söyledik. O bedeli ödemeye hazırız ve halkımıza ödetmeyeceğiz, yöneticiler olarak ödeyeceğiz demiştik. Şimdi ödüyor işte, Silivri’de yatan Belediye Başkanlarımız, parti meclis üyelerimiz, milletvekilliği yapmış arkadaşlarımız. Bu toplum bize inandı, kitle bize inandı ise kusura bakmasın kimse bir santim dahi geri adım atmayacağız. Eğer ki biz genel merkezde de söyledik genel başkana, parti yöneticilerine de söyledik burada size de söylüyoruz. Eğer ki bir adım geri atarsak ülke Orta Doğu’daki ülkelere döner. Bizim amacımız çağdaş medeniyetlere yüzümüzü döndüğümüz, Atatürk’ün koyduğu hedeflerle, muasır medeniyetler seviyesine bu ülkeyi çıkarmak. Ya değilse biz topluma borcumuzu nasıl ödeyeceğiz.
Bugün İstanbul’da kayyum atandı. İste, % 18-25 arasında içerisinde çizilen çizgilerde siyaset yapan bir vatandaşı, getirdiler oraya kayyum olarak atadılar demek ki içimizdeki İrlandalıları temizlememiz gerekiyor. Çünkü eğer toplumu inandırmazsanız pesimizden kimse gelmez. Ülkenin umuduyuz, sadece ülkenin değil bölgemizdeki ülkelerin de umuduyuz. Avrupa’nın da umuduyuz. Ama maalesef bir partinin içine sızarak, bu iktidar yürüyüşüne engel olmaya çalışıyorlar.
Değişim tabii ki kolay olmaz. Doğum sancılı olur, çünkü yıllardır iktidarı elinde tutan Adalet ve Kalkınma Partisi parti artık devlet, kendinin sanıyor. Kimse kusura bakmasın devlet kimsenin tekelinde değil, herkesin, ülkenin bütün vatandaşların haklarını korumak zorunda. Ama maalesef kanunsuz bir şekilde hanemize tecavüz, partimize olmadık hukuksuz tutuklamalar… Böyle bir mantık olur mu? “Sen evine giremezsin. Akşam olunca evinizde bir polis, evine giremezsin.” Hangi demokrasi, hangi hukuk devletinde var. Darbelerde bile böyle olmamıştır. Ama biz hiçbir zaman yılmadık, mücadele ettik. Buradaki belirli bir kuşak hepimiz biliyoruz. Arazilerde, tarlalarda katledildik. Yaralı olarak götürdüler, tedavi ettirmeden cezaevine. Bu bedeli ödedik. Ülkeyi yine teslim etmemek için hep birlikte mücadele edeceğiz. Dayanışma içinde hep birlikte gelecek kuşaklara iyi bir ülke bırakmak boynumuzun borcu. Atatürk’ten aldığımız mirası kusura bakmayın kimseye heba ettirmeyiz. O mirasa sahip çıkmak, bedeli neyse ödemek hepimizin boynumuzun borcudur. Partimizin 102. yılı kutlu olsun. Nice 102 yıllar diliyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.”