İyi Parti İl Başkanı Müfit Göçen basın açıklaması yaptı. Göçen, açıklamasında şunları söyledi:
"Kırşehir’ de AKP adına iyi hizmetler yaptıklarını söyleyenler; kısa bir süre sonra düşündükleri işten ya vazgeçiyorlar ya da seçim broşürlerinde vaat olarak bırakıyorlar. Bu çelişkili tutumlar vatandaşımız hatta kendi üyeleri tarafından da şaşkınlığa sebebiyet vermektedir. Biz konuya sadece muhalefet gözüyle bakmıyoruz. Bir Kırşehirli olarak hizmet bekliyoruz. Olumsuzluklara hepimiz tek vücut olarak karşı durup çözüm arayalım istiyoruz. İş bilmezliğin, particiliğin karşısındaki aynı fikirleri paylaşmayan insanları karalayarak yapılacağını düşünenler yanılıyor. Bu şekilde düşünmek uzun vadede Kırşehir’e çok büyük zararlar vermektedir.
AKP döneminde Sarıyahşi Sıdıklı Köprüsünün tamamlanması, Polis Okulu ve Kültür Merkezinin yapılması gerçekten saygı duyduğumuz önemli hizmetlerdendir. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Fakat Kırşehir in alt yapısına harcanan paraların heba edildiği, ana caddelerin tek şerit ile trafiği çıkmaza soktuğu, resmi daireleri yıkıp, yerine yenisini yapmanın kalkınma olmadığının anlaşılması, bırakın kamuoyunu hiçbir uzman görüşü alınmadan hastanenin şuan ki yerine üstelik yüzlerce ağaç kesilerek yapılması, hastanenin giriş ve çıkışlarının rahatlatmak amacıyla önüne hastane yapım bedelinden fazla para harcayarak çirkinlik abidesi olan, sorumlularının üzerinde lekesinin hiç silinmeyeceği ucube üst geçidin yapılması, üstelik dönemin ulaştırma bakanı Sayın Binali Yıldırım’ın yapılmaya başlanan çevre yolunun durdurulmasını ‘’ önce siz önceliğinizin hastanenin önüne üst geçit olduğunu, çevre yolu kalsın diye istediniz’’ kamuoyuna açıkladığı bir hikâyemizde var. ‘’ Bunu kimler talep etti diye defalarca sorduk ama halen cevap yok. Ayrıca Sayın Milletvekilimizin 250 Milyon TL olarak açıkladığı çevre yolu istimlak bedelinin doğru olmadığı, 25 Milyon TL civarında olduğu yetkililerce açıklandı.
Henüz gündeme gelmeyen yeni bir oldu bitti ile karşı karşıya olduğumuz, üniversite alanına yeni bir hastane yapılıp mevcut hastanenin oraya taşınması olayımız var. Üniversiteden yaklaşık 200 dönüm arazi alındığı, buraya hastane yapılacağı duyumunu aldık. Bu çok güzel hizmet olur ama aynı zamanda dokuz yıllık mevcut hastanemizin kapatılacak olması gündeme geldi. Bu harcanan parayı, bu milletin mal varlığını görmezden gelenler kim? Yazıktır, ayıptır, günahtır. Şu anda mevcut binayı ne yapacaklarını, nasıl kılıf uyduracaklarını araştırıyorlar. Aslında burası yine devlet hastanesi olarak kalmalıdır. Tabi bu arada sessiz sedasız yıkılan eski devlet hastanesini ve sağlık kolejini yerinin ne olacağını merakla beklememize rağmen her zaman olduğu gibi keyfi davranışlarla bir açıklama da yok. Milletin malına, millet adına her türlü yetki ve karar verme hakkınız yok. Esas karar verici halktır.
Şeker Fabrikası kamuoyunun ve bizlerin onca itirazına rağmen satıldı. Yerine yatırım diye devasa büyüklükte bir hapishane yapılıyor, satış konusunun yanlışlığını, vereceği zararları açıklamak için Genel Başkan Yardımcımızı getirdik, buna rağmen Şeker Fabrikası önünde ve meydanda Basın açıklaması yapmamıza izin bile verilmedi. İyi Parti Kırşehir İl Başkanlığı önünde yaptığımız açıklamada konunun sakıncalarını, yapılmaması gerektiğini, büyük hata yapıldığını açıklamamıza rağmen, zaman, zaman medya kanalıyla hatta meydanlarda hoparlörlerle ‘’bu konuya bir açıklık getirin Kırşehir’e zarar veriyorsunuz’’ dememize rağmen duvardan ses çıktı AKP li seçilmişler bir kelime dahi etmediler. Hala da edemiyorlar. Susmak sorumluluktan kurtulmak değildir. Herkes, özellikle seçilmişler siyasi tercihlerinden sorumludur. Sorumluluktan kaçamazsınız.
Gündemde olan bir konuda; depreme dayanıksız diye yıkılan hükümet konağı yerine uzun istişareler sonunda yeniden hükümet konağı yapılmasına karar verildiği, dönemin AKP’li seçilmişlerin birçoğu bu konuda çok güzel hükümet binası yapacaklarını, Bakanla görüştüklerini iyi bir hizmet olacağını açıklamışlardı. Hatta ‘’durmak yok yola devam’’ diye beyanatlar vererek, inşaatın ve tabelasının önünde resimler çektirerek, seçim dönemlerinde billboardlar da paylaşarak halka duyurdular. Neler döndüğünü de anlayamadığımız bir şekilde birden bütçe yok diye inşaat kredi yurtlar kurumuna devredildi. Bu nasıl mantıktır, bu nasıl planlamadır, bu nasıl ileriyi görme ve memleket sevdasıdır? Temeline 571 adet kazık atıldığı söylenen bu inşaata harcanan milyonlarca para ayrıca kamuoyu ile paylaşılmayan plan ve proje parası kimden çıktı? Bu zararı kim üstlenecek, kim açıklayacak, bu savurganlığın hesabını kim verecek? Yoksa bu millete atılan bir kazık olarak mı kalacak? Burası yine hükümet konağı olmalı, yurt olarak inşa edilen Terme Caddesindeki resmi dairelerin kullandığı bina tekrar yurt olarak kullanılmalıdır. Yine de olmaz deniliyorsa inşaat Kırşehir Belediyesine hizmet binası yapılmak üzere tahsis edilmelidir. Bu konuda Belediyenin talebine kredi yurtlar kurumuna devredildi diye ret cevabı geldi. Gerekli değişiklik yapılmalıdır.
Bildiğiniz gibi yıllardır her seçim zamanında gündeme gelen broşürlerde yer bulan tren yolu ne oldu? Bu konuda kaç defa söz verilmiştir? Hatırlayınız. Yaşayacağımız ilk seçimde pişirilip yeniden sunulacağından eminiz. Tabi o da ondan sonraki seçime kalacağından da bir şüphemiz yoktur. Ayrıca Organize Sanayi Belgesinin genişlemesi de sürekli gündeme getirilip hiçbir çalışma yapılmadığından daima soğumaya bırakılıyor. Vaatlerin arkası kesilmedi. Tuz Köy Havaalanı ile Kırşehir arasına yapılması planlanan yol ve raylı sistemde unutuldu. Seçim zamanı broşürlerde bunun yer alacağından eminiz.
Birkaç kadro tahsisi ile geçici işçi alımlarıyla, yüzme havuzu yapıyoruz diye Kırşehir’e hizmet olmaz, işsizliğe çözüm bulunamaz. Komşu Aksaray’a 2500 kişinin çalışacağı fabrika giderken gayret gösterseydiniz de sizi biz övsek, minnettarlığımızı ifade etseydik. Bizim için kimin değil, Kırşehir’in ve insanlarımızın kazanımı önemlidir. Törenlerde ön sıralarda görünmek için çabalayanlar üstlendiği sorumluluğu yerine getirmelidir. Görüntü değil icraat olmalıdır.
Biz memleketimize hizmet istiyoruz bunun için sadece biz değil diğer tüm partiler sivil toplum kuruluşları vatandaşlarımız yardıma ve dayanışmaya açıktır. Sadece AKP ve küçük ortağının düşünceleriyle bu işler doğru gitmiyor, samimi yürümüyor. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in gündeme getirdiği memlekete masasını gelin Kırşehir’de biz kuralım ortak akılla çalışalım ya da istediğiniz bir yerel TV de bir araya gelelim. Bu vesile ile amacımızın, samimiyetimizin particilik değil memleket olduğunu da tüm Türkiye’ye gösterelim. Gelin mevcut alışkanlıkları bırakın ve hep birlikte el ele verelim, kalkınmış, büyüyen, gelişen, işsizliğin ve ekonomik sıkıntının olmadığı, geleceğin huzurlu Şirin Kırşehir’ini meydana getirelim. Şirinliğimiz sadece ismimizde ve türkülerde kalmasın.
Bunun aksini yapanlar vebalden kurtulamaz, halkın karşısına başı dik çıkamaz, yeter ki Kırşehir’e hizmet gelsin biz başarının sizlere yazılmasına razıyız."