Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:
“Kimsin?”
“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”
Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca:
“Sen kimsin?”
“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara…
“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.
“Herhalde vali olurum.” Diye cevaplamış adam.
“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.
“Vezir” demiş adam.
“Daha daha sonra ne olacaksın?”
“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
“Peki, onsan sonra?”
Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş “Hiç.”
“Daha niye kabarıyorsun be adam. Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım.” demiş.
“Hiçlik” mertebesi Türk-İslam tasavvufunda yeri doldurulamayacak bir konudur. Üzerine binlerce sayfa kitaplar yazılabilir. Yazılmıştır da… Fakat bu denli bir hikâyeyle anlatılması muhteşem değil mi? Paylaşmak istedim. Anlayana…