14 Mayıs 2023 tarihinden önce “Kırşehir Halkı Demokrasiyi Sindirmiş Bir Halktır.” başlığı altında bir yazı yayınlamıştım. Üzerinden iki seçim geçti ve ben bir şey fark ettim. Yazıyı milletvekilliği seçimi üzerine tasarlamışım. Hâlbuki önemli olanın Cumhurbaşkanlığı Seçimi olduğunu nasıl atlamışım. Öyle değil mi? Önemli olan Cumhurbaşkanlığı seçimi değil miydi? Acaba tüm seçilmiş veya seçilecekler veya yöneticiler de mi böyle düşündü? Eğer öyleyse feci!
Eğer öyleyse bu şu demek; demek ki yerel siyaset, vekillik üzerine kurgulanmış. Ben de bu algıya kapılmışım, demek ki! Şimdi soru şu, bu algıyı kim oluşturdu? İkinci soru, bu algı oluşturulurken herhangi bir siyasi fayda gözetildi mi? Üçüncü soru, seçim sonunda kazanan kim oldu? Dördüncü soru, Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalınca bu algının toparlanması ne kadar sağlandı? Beşinci soru, sonuç kimin istediği gibi oldu? Altıncı soru, yerelde kim kazandı? Çok önemli ve son soru, önümüzdeki Belediye Başkanlığı seçimlerinde, yani yerel seçimlerde ne olacak?
Sorular, sorular…
Evet, soru sormalıyız. Öncelikle kendimize, sonra başkasına, başkalarına soru sormalıyız. Ve en tepeden aşağıya kadar bu sorulara ve daha da birçok soruya cevap aramalıyız. Karar almalıyız ve kararlılıkla arkamıza da bakarak yürümeliyiz ve hatta yürümenin zamanı geçti koşmalıyız ki doğruyu, güzeli, iyiyi bulalım. Çünkü bu ülkenin, bu şehrin çocukları iyi bir geleceği hak ediyor.