Kırşehir Express Gazetesi

İKİ DİNLE BİR KONUŞ

İKİ DİNLE BİR KONUŞ
Nergis Karayel( nergiskarayel@kirsehirexpressgazetesi.com )
04 Nisan 2022 - 16:53

“İnsanı dinlemek insana en büyük ikramdır.”

Hiç düşündünüz mü konuşmak, dinlemek ne kadar basit eylemler ama bir o kadar da zorlar. Fiziksel ya da psikolojik bir engel yoksa her ikisi de doğuştan var olan, her insanın rahatlıkla uygulayabildiği eylemler.  Bu kadar basit iki şey aynı zamanda nasıl da zor olabiliyor?

Konuşma eyleminden öne dinlemeyi öğreniyoruz.  Anne karnında sesleri dinleyerek başlıyoruz bu yolculuğa. Minik bir bebekken ailemizin konuşmalarını, çevremizdeki varlıkların seslerini derken konuşma eylemi gelişmeye başlıyor. Önce çat pat sonra dinledikçe kelimeler cümlelere,  cümleler kendini ifade edebilen daha anlamlı cümlelere dönüşüyor.

İlk edindiğimiz bu beceriyi ne ya da neler oluyor da zaman içinde kaybetmeye başlıyoruz?

Yaşamın ilk iki yılı kendini ifade edebilmek için dinleme becerisini,  belki istem dışı yapabilen bebek, konuşmaya başladıktan sonra bunu yitirmeye başlıyor! Anneyi dinlemiyor, arkadaşını dinlemiyor, öğretmenini dinlemiyor, iş arkadaşını, okunanı, izlediğini…  Bu böyle devam ederken dikkatsizlik doğuyor, kendini ifade edememeye başlıyor, e her şey kendimiz için değil, dinlemeyince karşımızdaki artık anlatmamaya başlıyor ya da o da dinlemiyor ve iletişimsizlik de doğuyor, eksik bilgiler, gürültü, boşa geçen zaman…

Dinleyebilme becerisi her ne kadar doğumdan önce gelişmeye başlasa ve zekâ ile doğru orantılı olsa da, geliştirilebilir olduğu bilim insanları tarafınca kanıtlanmış.  Özellikle okul çağına kadar yaşanılan süreçte ailelere her konuda olduğu gibi bu konuda da çok iş düşüyor.

Çocuğunun konuşabilmek ve dinleyebilmek için fiziksel ve psikolojik bir engeli olmadığını anlayan aile, çocuğunun dikkat süresini uzatabilmek için egzersizler yapmalıdır. Böylece çocuk, bir dinleme sürecinde dikkatini uzun süre dinlediği materyale yönlendirebilir.  Dinleme becerisinin gelişiminde bir diğer etken de ailenin çocuğu dinlemesidir.  İlgi ile dinlendiğini hisseden çocuk da zamanla ilgi ile dinlemeyi öğrenir. Göz teması kurulmadan, baş sallayarak ya da sadece “hı hı” denilerek dinlenen çocuk, zamanla etkin bir dinleyici olmaktan uzaklaşır.

“Kendi konuşması dinlenmişse, masal dinlemeye, yönerge dinleyip iş yapmaya, soru sorup yanıt almaya alışkınsa, kendine iyi davranılmışsa, çocuk okula dinlemeyi öğrenmiş olarak gelir.”  diyor rahmetli Beşir Göğüş.

Bu donanımlarla okula başlayan çocuk, aynı etkenleri okulda da görmeye devam ettikçe etkin bir dinleyici olacak, başarı onu sürükleyecek ve insanlara en büyük ikramını sunacaktır.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.