Tartışılmaz bir şekilde “besi çiftlikleri” bir Kırşehir gerçeği oldu diyebiliriz. Gerçekten de son yıllarda mantar gibi çoğaldılar. Çok da iyi oluyor, bizi mutlu ediyor. Hem de çok mutlu ediyor. Çünkü bizi bu ekonomik buhrandan çıkartacak yegâne unsurun üretim olduğunun farkındayız. O yüzden “üretim, üretim, üretim” diyoruz. Ne olursa olsun “üretim” diyoruz. Ve ne üretimi olduğu da önemli değil; et üretimi olur, sanayi üretimi olur, ticari üretim olur, tarım üretimi olur, fikir üretimi olur, sanat üretimi olur. Yani her türlü üretim olur, diyoruz.
Dolayısıyla Kırşehir’de yapılanan “besi çiftliklerini” önemsiyoruz. Bir de şöyle bir boyutu var ki bu işin çok daha önemli; Emek… Evet, insanlar çok büyük emeklerle bu besi çiftliklerini kuruyorlar. Büyük fedakârlık, stres ve sıkıntı ile bu tesisleri kuruyorlar. Tabii tesisi kurmakla bitmiyor. Daha hayvan alımı var. Bakımı var. Tabiri caizse; yemi, çobanı, elektriği, suyu var. Sonra bir de emeğinin pazarlaması ki o daha da büyük bir dert. Yani nereye baksan çile…
Bunca şeye karşı bir de bu gelirse başa insan kahroluyor. Ne gelirse? Biliyorsunuz, son 30 senenin en yoğun kar yağışıyla karşı karşıyayız. Bu kar yağışıyla beraber ne yazık ki ilimizin birçok bölgesinden kar yüküne dayanamayıp çöken, mandıra haberleri alıyoruz, kahroluyoruz. Bakın! Boztepe’den, Çiçekdağı’ndan, Akçakent’ten, Kurancılı köyünden, Kızıldağ Yeniyapan köyünden Aydınlar köyünden haberler alıyoruz. Bin bir emekle kurulan mandıralar çöküyor. En acısı da hayvan telefleri haberlere düşüyor. Çok üzücü çok…
Bakın! Lütfen bu mandıraları standartlara uygun yapalım. Bunlar milli servettir. Bu tesisler bizim için çok önemli ve değerlidir. Lütfen bu tesislerin yapımı, bir mühendis kontrolünde yapılsın. Çünkü bazı mandıralarda bulunduğu köy nüfusundan hatta ve hatta bulunduğu ilçe nüfusundan daha fazla hayvan var. Dolayısıyla daha büyük felaketlerle karşılaşabiliriz. Köy evine kümes yapmıyoruz değil mi? Bu işin hesabı var kitabı var. İki demir kaynatınca olmuyor maalesef. Bu iş için okullar acıyorlar, hesaplar yapıyorlar, kitaplar yazıyorlar.
Lütfen rica ediyorum. Ne inşa edilecekse mühendis kontrolünde inşa edilsin. İlgili kurumlar mutlak suretle sorumluluk alarak izinleri versin ki biz de herhangi bir durumda bir sorumlu arayalım ve bulabilelim. Hesabını sorabilelim. Kim hesap yaptı, nasıl yaptı, kim bu hesabı kontrol etti. Hesap doğrumuydu. Yani ince eleyip sık dokunsun. Bu acılar ve bir başkası yaşanmasın. Canımız yanmasın.
