Kırşehir Express Gazetesi

OKUL ÖNCESİNE BAŞLAYACAK ÇOCUKLAR

OKUL ÖNCESİNE BAŞLAYACAK ÇOCUKLAR
Nergis Karayel( nergiskarayel@kirsehirexpressgazetesi.com )
25 Ağustos 2021 - 9:29

“Biraz sosyalleşsin, biraz açılsın, biraz oyun oynamayı öğrensin, biraz enerjisini atsın, e biraz da anneler rahat gezsin ya da işe gidince bakacak birileri olsun, bu arada bir iki boyama da yaparsa çok iyi olur.” mantığı ile okul öncesi kurumlarına yollanan minikler, hayata ilk ve temel adımlarını gelecek hafta atacaklar.

Çocuklar, aileleri ve öğretmenlerde heyecan doruk noktada. Çocukların kimi endişeden, kimi korkudan kimi de meraktan heyecanlı iken aileler, çocuklarının arkadaşları ve öğretmeni ile uyumu için heyecanlı. Öğretmenler ise yeni bir yıl, yeni minikler ve onları yetiştirenler için…

Her üç taraf için de zorlu geçen ilk bir ay çok önemli. Ailelerin şimdiye kadar ki okula dair tutumları, çocuğun ilk günlerde yaşadıkları bu süreci ya zorlaştıracak ya da çok kolaylaştıracak.  Hani “okul fobisi” dediğimiz şey vardır ya, kimi çocuklar ilk günlerde çok ağlar, okula gitmek istemez, karnı ağrır, midesi bulanır, aşırı sinirlenir, istifra eder, geceleri uykudan ağlayarak uyanır hatta altına kaçırmalar ve evden kaçmalara kadar gidebilir.  Ailenin okula, öğretmene ve arkadaşlarına karşı geliştirdiği olumsuz tutumlar, konuşmalar ya da aşırı beklenti yüklemeleri (“Orası çok güzel, çok güzel oyuncaklar var, çok eğleneceksin, çok arkadaşın olacak” gibi cümleler) çocuğu olumsuz etkileyecektir.

Peki, okul öncesi kurumlara çocuğu başlayacak aileler ne yapmalı ne yapmamalı?

Öncelikle okul öncesi kurumlarının da bakım yeri değil bir okul olduğu unutulmamalı. Kreş 0-2 yaş, anaokulu, herhangi bir kurum bünyesinde ya da bağımsız olarak 3-6 yaş, anasınıfı ise ilköğretim okulları bünyesinde 3-6 yaş arası çocuklara eğitim vermektedir. Anaokulları ve anasınıflarında çocukların yaş aralığına göre farklı gruplar oluşturulabilir. Kreşler bakım ağırlıklı olmalarına karşın 3-6 yaş grupları eğitim ve öğretim ağırlıklıdır. Çocukların bireyselleşmesi ön plandadır ve bu süreçte en etkili araç oyundur.

Aileler çocuklarına okul hakkında gerçekten emin olmadığı bilgiler vermemelidirler. Yanlış bilgiler verilip çocuk gerçeği ile karşılaştığında hayal kırıklığı yaşayabilir, bu durum da onları tedirgin eder.

Çocuğun okula gitmesi için gereksiz vaatler sunulmamalıdır. Pahalı hediyeler, rüşvetler gibi. Çocuk bunu büyümenin gerektirdiği bir sorumluluk olarak görmeli ve başka bir çıkış yolu aramamalıdır.

Aileler öğretmenden sınıfta sadece kendi çocuğu varmış gibi davranmalarını beklememelidir ve bunu da çocuğa hissettirilmemelidir.

Mümkünse okul başlamadan gezdirilmeli ve öğretmen ile tanışılmalıdır.

Okuldan sonra ev halkının da her zamanki günlük hayatına devam edeceği hissettirilmelidir. Çocuk okuldayken, ailenin daha zevkli bir şey yaptığına inan çocuk okula gitmek istemeyebilir.

Anne baba hatta anneanne, babaanne ve dedeler de okula karşı aynı tutumu sergilemelidirler. Çocuklar genelde büyük ebeveynleri bir kaçış noktası olarak görürler ve onlar da kıyamazlar tabii.

En önemlisi de bu süreçte çocuğunuza göstereceğiniz sabır ve okula gelmesi için hissettirilecek kararlılık duygusu.

Öğretmeninize güveniyorsanız kendinizi ona bırakın ve dediklerine kulak verin, güvenmiyorsanız zaten orada bir dakikadan fazla durmayın, hem siz zaman kaybetmeyin hem de öğretmenlerin zamanını almayın. Unutmayın ki veliler kaliteli öğretmen ararken öğretmenler de aynı beklentiyi velileri için beklemektedir.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.