Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kurultaylar hep çok renkli olmuştur. Mesela hatırlarsınız Deniz Baykal’ın, Mustafa Sarıgül’le yarıştığı Kurultayı. (2005) Hani diyor ya! Deniz Baykal kürsüden; “Sen değil senin ağababaların kaçıramamış, kim oluyorsun sen?” Sarıgül oturduğu yerden ayağa kalkıyor, çok öfkeli bir yüz ifadesiyle, işaret parmağını sallıyordu. “Sen kimsin sen! Kim oluyorsun!” diyordu. Baykal, kürsüden ilk önce “gel buraya!” diyor. Sarıgül, bıraksalar sanki bir panter gibi kürsüye atlayacak. Baykal, yine kürsüden, “Otur! Otur yerine!” diyordu.
Şimdi oradaki ses tonu, mimikler, kürsü hâkimiyetine diyecek yok. Hakikaten etkileyici bir konuşma… İzleyin. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Tabii bu insanlar retorik ustaları. Fakat her şey konuşma hâkimiyetiyle mi oluyor? İşte, orası farklı bir tartışma konusu. Olmuyor tabiî ki. Eğer her şey konuşma ile olsaydı, Euro 30 TL olmazdı. Değil mi? Mesela, görevi bıraktığında 350 milyar Euro bütçe fazlası veren Merkel’in böyle bir konuşması olduğunu sanmıyorum.
Konumuz o değil, konumuz başka! Konumuz o görüntü… İzlemediyseniz mutlaka izleyin. O görüntüde Divan Başkanlığında oturan bir isim var, bilmiyorum dikkat ettiniz mi? Benim çok dikkatimi çekti, Bülent Tezcan.
Bugün, yani 2023 yılında CHP’de değişim naraları atılıyor. Bu naralar atılırken geçen hafta, sanal medyaya, bir video sızdırıldı. Videodaki isimleri gördünüz. Toplantıya kimin başkanlık yaptığını da gördünüz. Ne konuşulduğunu da anladınız. Nedir? Değişim…
Bahsedilen nasıl bir değişim? Gerçekten ben anlamakta çok güçlük çekiyorum. Lütfen anlayan varsa ve beni aydınlatırsa çok sevinirim. Yani, şöyle genel bir kanı vardır; Kurultaylarda Divanı alan seçimi alır. Baykal’ın kazandığı kurultayda da Divan üyesi Bülent Tezcan, yıl 2005. Sonra Bülent Tezcan, Kemal Kılıçdaroğlu zamanında yönetim kademesinde e! Şimdi yıl 2023 aradan 18 yıl geçmiş muhtemel genel başkanla aynı zoom toplantısında. Bu Nasıl bir değişim?
Nasıl yani değişimden anlayacağımız sadece Genel Başkan değişikliği mi? Yani Yönetim kademesi değişmeyecek mi?
Diyeceğim şu; kontrolsüz değişim, değişim değildir. Kontrolsüz değişim kaos yaratır. Ödünleri doğurur. Çarpık birliktelikler yaratır. Olan yine 25 milyonun iradesine olur. Ben böylesi değişimlere şuursuz değişim, diyorum. Doğru mu?
Bir soru daha soracağım. Değişim pankartıyla Ankara’ya kadar yürüyen Sayın Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, basına sızan videoyu izledikten sonra ayaklarınıza inen kara su hakkında ne düşünüyorsunuz? O koltuğu kime fırlattınız.