Kırşehir Express Gazetesi

MİNİK MEŞE PALAMUDU

MİNİK MEŞE PALAMUDU
Nergis Karayel( nergiskarayel@kirsehirexpressgazetesi.com )
18 Ekim 2021 - 15:24

Geçtiğimiz hafta bir taziyeye giderken birden yere sert bir şey düştü! Gayri ihtiyari elime aldım ki bu bir palamut! Kafamı kaldırdım meşe ağacı ve dallarında bir sürü palamut var. O meşe ağacı kaç yıldır Maşa Deresi’nde dikili bilmiyorum ama ben ilk defa fark ediyorum. Ne büyük kayıp! Şaşkınlığım ve kendime kızmışlığımla yerlere bakarken dökülen palamutları gördüm. Beton zeminde ezilenleri, yola düşüp de arabaların altında kalanları, ağacın dibindeki minik toprak alana düşüp de varoluşunu gerçekleştireceğini düşünerek sevindiğini düşündüğüm minik palamutları gördüm. Beton zemine düşüp, gelen geçenin yok sayıp ezmesine gönlüm el vermedi. Onca insanın garip bakışlarına rağmen yerdeki tüm palamutları topladım. Beynim palamutlarda, palamutlar çantamda yürüdüm taziyeye doğru.

Taziyede sohbet koyu, hayatından kesitler anlatıyor gelenler. O an aklıma Rahmetli Durmuş Akça’nın Denizli’de öğretmenlik yaparken meşe kömürü, ormancılar ve köylüler arasında yaşadıkları ve zalimlere karşı dik duruşu geliyor. Aklım doğaya yapılan zalimliğe takılı kalıyor. Antik Yunanda meşe ağacına zarar verenleri, o ağaca bağlayıp öldürürler ve sonra bağırsaklarını ağaca dolarlarmış. Böylece kimse bu kutsal sayılan ağaca zarar veremezmiş. Bu ne tür bir zalimlik karar veremezken çayımı yudumluyorum, palamut kokusu sinmiş ellerimle. Zavallı meşe ağacı çoğalmak için palamutlarını salıyor dünyaya ama biz zalimler, palamutların toprağa değil de betona düşmesine ve ezilmesine neden oluyoruz bilinçsizce. Belki belediye toplayıp çoğaltıyordur diye düşünüyorum.

Aklımda zalimlere karşı dik duran bir öğretmenin anıları, çantamda yerden topladığım palamutlar çıkıyorum parlayan gözlerle bakan umutların karşısına. Ellerine veriyorum palamutları, hissetsinler diye, koklasınlar istiyorum belki yıllar sonra bu kokuyu bilemezler diye. İçlerinden biri sincapların çok sevdiğini ama daha önce hiç gerçeğini görmediğini, çizgi filmlerden öğrendiğini söylüyor. Maşa Deresi’nde de sincap var mıdır diye düşünürken, bunların bir hazine olduğunu söylüyorum ve bu hazineyi birlikte çoğaltmak istediğimi. Anlamsızca bakıyorlar önce. Sonra anlatıyorum doğa için, dünya için, insanlık için nasıl bir hazine olduğunu. Üç beş gün sonra bu hazineleri toprakla buluşturuyoruz. Sabrımız minik meşe tohumlarının filizlenmesi için, umudumuz ise onları toprakla buluşturan minik ellerin doğaya ve insanlara karşı yapılan zalimliklere dur diyebilmeleri için.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.