Neşet Ertaş Usta’nın türkülerinin her biri, ayrı ayrı bilimsel çalışma konusudur. Hele hele “Gönül Dağı” eseri, üzerine kitaplar yazılacak kadar derin bir türküdür.
“Gönül Dağı” isimli muhteşem eserin bir mısrasını başlık olarak seçmemin bir nedeni var. TDK’ya göre “Rıza” kelimesinin kelime anlamı; Razı olma, bir şeyi yapmayı isteme, onamdır. TDK’ya göre “Dermek” fiilinin kelime anlamı ise; bir araya getirmek, toplamak anlamına gelmektedir.
Yani, basitçe diyor ki; bir bahçeden gül toplamak istersen, o bahçenin sahibinden rıza al, olur al, izin al…
E! Doğru. İzinsiz bir şey alınır mı? Alınmaz. Bunun adı nedir? Türk Dil Kurumu’nun internet sitesine “İzinsiz bir şey almak” yazarsanız sorunun cevabını alırsınız. Hatta açılan sayfada bir deyim- atasözü de karşınıza çıkacak. “Köpeksiz köy görmüş de çomaksız geziyor.” Ne güzel bir dillimiz var değil mi?
Esas konu şu; Şehrimizin üstündeki büyük otelin yanına, otelce yapılan bir müze var. Adı “ Neşet Ertaş Türkü Bahçası.” Çok da güzel olmuş. Yapanların ellerine sağlık…
Fakat burada bir durmak lazım… Aldığım bilgilere göre Neşet Ertaş’ın ailesi ve şuan hem manevi anlamda hem de hukuksal olarak Neşet Ertaş’a sahip olan aile, böylesi ticari yaklaşımlara RIZA GÖSTERMİYOR. Aile diyor ki Neşet Ertaş ismi üzerinden para kazanma, itibar kazanma, reklam yapma işlerine rızamız yoktur. Haklılar mı? Bu bir duruştur. Saygı göstermek ve gereğini yapmak gerekir.
Konunun bir farklı tarafı daha var. “ Neşet Ertaş Türkü Bahçası”nın yapıldığı alan, Kırşehir Belediyesi’nin mülküymüş. E! Burada da bir RIZA aramamız gerekmez mi? Acaba Belediyemizi yöneten Başkan, Başkan Yardımcıları, Müdürler… Kırşehir Halkı adına konuya RIZA GÖSTERMİŞ midir?
Dolayısıyla diyeceğim şudur ki: RIZASIZ BAHÇENİN GÜLÜ DERİLMEZ

