Kırşehir Express Gazetesi

YAZILI TARİHE BİR ÖZÜR BORÇLANILMIŞ

YAZILI TARİHE BİR ÖZÜR BORÇLANILMIŞ
Halil Durukafa( halildurukafa@kirsehirexpressgazetesi.com )
18 Nisan 2022 - 15:36

Ne kadar çok kitap okudum Köy Enstitüleri hakkında. Ne çok hikâye dinledim. Ne çok anı dinledim. Benim için Köy Enstitüleri bir efsanedir. En çok sevdiğim kısmı da millîdir. İlk defa böyle bir konuda model almamışız, model olmuşuz. Sırf bu niteliği bile hayran bırakıyor insanı. Emeği geçenlerden razıyız. Sağ olsunlar.

İş böyleyken bir de duyduk ki; Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük eğitim hamlelerinden birisi olarak kabul edilen Köy Enstitülerine çirkin itham ve hakaretler ders kitaplarına girmiş. Bir üniversitesinin Açık Öğretim Fakültesi’nde  “Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2” dersinin ders notlarına girmiş. Nasıl? “Köy Enstitüleri ve Kültür İhtilali” başlıklı bölümde “İstenilen Çin’deki gibi bir kültür ihtilali idi. Buralarda Kızıl Muhafız yetiştirilmek istendi. Ancak birkaç çakal makaldan, fikir ve ahlak fukarasından başka zayiat verilmemiş olmasını şükranla kaydedebiliriz” denilerek.

Ayıp ya! Hakikaten söylenecek söz bulamıyorum. “Çakal, makal, fikir ve ahlak fukaralığı…” Nedir Allah aşkına. Çok ayıp. Bakın çok güzel bir tespiti var yazar Deniz Zeyrek’in; “Köy Enstitüleri, insanlara doğdukları yerde doymayı öğreten okullardır. Duygularınla değil, duyularınla öğrendiğin zaman kalıcı oluyor. Biz kalıntılarında dahi duygularımızla değil duyularımızla, duyu organlarımızla öğrendiğimiz bir süreç yaşadık. İşte bunun verdiği en büyük avantaj fırsat eşitliği oldu.” diyor. Doğru diyor. Şimdi! Böyle bir eğitimi sistemi nasıl olur da fukaralıkla falan, hakaretle falan tanımlanır. El insaf! Hem de lisans eğitiminde…

Yazılı tarihe bir özür borçlanılmış. İvedilikle düzeltilmeli.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.